"Büyüye bulaşıp da kendini alevlerin arasında veya dizlerinin üzerine çökmüş, başını bir kütüğe dayamış halde bulmayacağın bir dünya yoktu."
1500'lü yıllar İngiltere'sinde XIII. yazıtta yazan kanunlara bağlı olarak işini yapan cadı avcılarından biri de Elizabeth Grey'dir. Ailesi olmayan Elizabeth tüm hayatı boyunca cadı avcılığı yapmıştır. Ama bir gün cadılıkla suçlanır. Diğer cadılar gibi yakılmak için bekletilmek üzere hapishaneye atılır ve onu kurtarmaya gelen bir büyücüyle tüm hayatı değişir. En çok güvendiği kişilerin ortaya çıkan sırları ve doğru sandığı yalanlar üzerine Elizabeth'in çok zor tercihler yapması gerekecektir.
Cadı Avcısı'nı ikinciye okuyuşumdu bu. Çok sevdiğimden değil, aksine sevemeyip yarım bıraktığım için. Son 150 sayfasını çok sıkıldığım için okumamıştım. Ama kitabın en heyecanlı kısımları oradaymış meğer.
Her yerde Cadı Avcısı'nı görmeye başladığım için yeniden okumaya karar verdim. Okurken yine sıkıldım ve çoğu kısmı hem sıkıldığım için hem de hatırladığım için atladım. İkinci kitabı Kral Katili'ni de kimse beğenmiyor. Ama ne olursa olsun hikayenin sonunu merak ettiğim için ikinci kitabı da okuyacağım. Sağ olsun arkadaşım boşuna para verme ben de var diyerek kitabı bana ödünç verdi.
Büyücüler, hortlaklar, cadılar, periler ve bunlara karşı bir yönetimin arasında geçen savaşı anlatıyor kitap. Normalde büyüler dikkatimi çeken bir konu ama bu kitapta çok sevemedim.
Bence kesinlikle okunması gereken bir kitap değil. Merak ettiğiniz başka kitaplar varsa onlara öncelik verebilirsiniz. Yine de her kitapta olduğu gibi sevenleri de sevmeyenleri de çok.Ben maalesef ikinci gruptayım.
Her ne kadar kitabı sevmesem de güzel alıntıları var. Birkaç alıntıyla veda ediyorum. Sonraki yorumda görüşmek üzere, kitaplarla kalın.
•
Geçmişi geri alamazsın. Ama geleceği de göremezsin. Şimdi ne yapmak, kiminle birlikte olmak, nereye ait olmak istediğin tamamen sana bağlı. Her zaman dediğim gibi hiçbir şey kalıcı değildir.
•
En büyük düşmanımız dövüştüğümüz şey değil, korktuğumuz şeydir.
•
Bizi giydirmiş, beslemiş, barındırmış ve eğitmiş olabilirdi ama onun çocukları değildik. Askerleriydik. Vazgeçilmez, fakat yerine yenisi koyulabilecek askerler.
•
Korkulması gereken kişi benmişim gibi gerilediler.
Çünkü korkulması gereken kişi bendim.
hımm bilemediim, cadıları perileri pek severim yaa. ama bu kitap çok da iyi değil diyon seen :)
YanıtlaSilBen de çok severim aslında ama bu seriye bir türlü ısınamadım. Napsak bilemedim.
SilAyayay sen çok sevmemişsin ama ben fazla merak ediyorum bu yüzden -ne zaman olur bilmem ama- bir gün şansımı deneyeceğim :')
YanıtlaSilKesinlikle kendin okuyarak son fikrini edin:) Aslında seveni çok fazla ama ben bir türlü sevemedim nedense:(
Sil