Ana içeriğe atla

Ağaç Ev Sohbetleri - 58


Merhabalaar! Bu haftanın ağaç ev sohbetleriyle geldim yine. Konusu çok hoşuma gitti, hemen  yazayım dedim. Zaten sevdiğim havalarla ilgili bir yazı yazmayı düşünüyordum, güzel denk geldi. Sevgili Andromeda bulmuş konuyu. Teşekkür edelim ona da bu güzel konu için:)

"Hangi mevsimin insanısınız, neden?"

Tüm mevsimler çok güzel elbet. İyi ki hepsini yaşayabilen bir ülkedeyiz. Hepsini tadabilmek çok büyük zevk. Yaz olmadan kış, kış olmadan yaz anlaşılmazdı yoksa.

Soğuk havalara aşığım. Isınmak serinlemekten daha kolay geliyor bana, üşüdüğümde sırtıma bir hırka alıp sorunu çözebiliyorum ama bir sıcak bastı mı vay halime.

Yazı pek sevemiyorum o yüzden. Doya doya dondurma yiyebilme kısmı var ama orası çok güzel. Bir de piknik sezonu açılıyor, pikniğe de bayılırım.

İlkbahar da güzel bu arada. Çiçekler, ağaçlar, hayvanlar uyanıyor hep beraber. Yaşam yeniden yüklenmiş gibi olmuyor mu ama? Her yer yeşil yeşil, mis gibi hava, ohhh.

Sonbaharı biraz daha fazla severim. Hem yeni bir okul/iş dönemi başlangıcı, yaz bitmiş herkes tatil modundan çıkıyor yavaş yavaş. İnsanların yoğun hayatı yeniden başlıyor. Vızır vızır şehir hayatını seviyorum ben:) 

Ama ben tam bir kış insanıyım. Şöyle rüzgar esti mi titretsin, yağmur yağsın, kar yağarsa zaten zevkten dört köşe olurum. Bir de kış sabahları değişik bir dinginlik olmuyor mu sokaklarda? Her sabah okula giderken otoyola kadar sessiz sokaklardan geçiyorum, çok hoşuma gidiyor. Tabii şu an okula gidemiyorum orası ayrı mesele. 

Bir de kışın bir şeyler yapmak daha zevkli. Film, dizi izlemek ayrı bir keyifli. Kitap okumak başka bir tat veriyor kışın. Hele bir de kapalı, yağmurlu bir havada bir gerilim ya da cinayet romanı okunursa... İliklerine kadar hissediyor insan, ortam sağ olsun:)

Ve kulaklıkları takıp müzik eşliğinde sakin sakin yürümenin verdiği mutluluğu ve huzuru başka hiçbir şey vermiyor.

Az kaldı kavuşacağız kışa. Çok özledim, bir an önce gelse de bu yıl mutlu olmak için birkaç sebebim daha olsa:)

Yorumlar

  1. Kış ancak bu kadar güzel anlatılabilirdi :)

    YanıtlaSil
  2. Ne kadar haklı cümleler :)
    Ama kışın kanım çekiliyor gibi oluyorum, o ayrı :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. hahhaha fazla soğuk olunca insan bir şoka giriyor doğru:)

      Sil
  3. Haklısınız aslında. Böyle imkanları olmayanlar için en büyük kabus kış. Elimizden geldiği kadar yardım ediyoruz ama herkese sıcak bir yuva vermeye yetmiyor ne yazık ki:( Baharlar hep güzel zaten, ikisi de ayrı bir başlangıcı simgeliyor gözümde:)

    YanıtlaSil
  4. Kışı ben de yaza tercih ederim, her zaman:)

    YanıtlaSil
  5. eveeet yaaa kış, kitap, film, battaniye, kahve, gerilim romanı, yürüyüş, haklısııın :) dondurma ve piknik de tabiii güzeeel :) çok keyifli anlatmışıııın :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Gelse de doya doya yaşasak:) teşekkürler yorumun için:))

      Sil
  6. o kadar güzel anlatıyorsun ki kışın iyi yanlarını hatırlıyorum sayende ama ben ilkbahar insanıyım ve kış iyi yanları da olabilmesine rağmen yaz kadar yoruyor beni :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet kışın da zorlukları var maalesef. Ama gülü seven dikenine katlanır diyerek görmezden geliyorum:) ilkbahar da güzel. Kışın yaşanan zorlukları geride bırakıp tazeleniyor insan baharda:)

      Sil
  7. merhabalar :) ben de kış insanıyım, kazak giymek, battaniyeye sarılmak, o mevsimde sıcak şeyler içmek.. Ohh ne güzel :))) Niyeyse kışın ben daha huzurlu hissediyorum

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kesinlikle aynı fikirdeyim, kış çok huzurlu:) siz böyle deyince yine heyecanlandım kış için :)

      Sil
  8. Blogunuzu yeni keşfettim. Ben de 91 yılının sonbaharında doğmuş biri olarak herkesin sandığının aksine; şahsi fikrimce yeniden doğuşu ilkbahardan daha çok hatırlatan sonbahar düşkünlerindenim. Sizi takipte olacağım, sevgiler...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hoş geldiniz, iyi ki geldiniz. Ben de sonbahar doğumluyum, ama Kasım olduğu için biraz daha kışa kayıyor gözümde:) çok mutlu ettiniz beni, teşekkürler:)

      Sil
  9. gelme kış gelme diyecektim ama okuduktan sonra diyemiyorum.. :)

    YanıtlaSil
  10. Ben de soğuk hava insanıyım. Sıcak ve nemli havalarla aram pek iyi değildir. :') Kış gelsin, karlar yağsın, kat kat giyineyim istiyorum. Bol bol sıcak çikolata, sahlep içeyim istiyorum. Bir de kestaneyi unutmamak gerek. ^-^

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ne kadar güzel dediniz. Ben de aynı şeylerin özlemini çekiyorum:) özellikle sıcak çikolatayı baya bir özledim:)

      Sil
  11. Ne güzel yazmışsınız. Bende kışı kesinlikle yaza tercih ederim. Battaniye, kahve, film üçlüsü her zaman daha samimi geliyor bana yazın sıcağı karşısında. Emeğinize sağlık :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkürler. Kesinlikle katılıyorum, o üçlünün tadı çok farklı çoook:)

      Sil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kalpsiz - Marissa Meyer / Kitap Yorumu

"Sırf seni korkutuyor diye bir şeye inanmamak çok tehlikeli." Kalpsiz, ah Kalpsiz. Bana neler yaşattın. Bu kadar çok duyguyu bir arada yaşadığım sayılı kitaplardan. Başladığımda bitirmeden bırakmak istemedim. Çok sürükledi beni.   Kitapta Catherine adındaki baş karakterimiz Kupalar Diyarı'nda bir leydi. Ama leydilere hiç uymayan bir hobisi var: tatlı yapmak! Arkadaşı Mary Ann'le bir pastane açmak en büyük hayali. Ama bunu gerçekleştiremiyor çünkü annesi, böyle şeylerle vakit kaybetmek yerine, zaten kendisinden etkilenen ve evlilik teklifi eden kralın teklifini kabul etmesi gerektiğini söylüyor. Ama Cath kralı sevmiyor. Gerçek aşkı tatmak istiyor. Ve aşkın kapısını çalması çok uzun sürmüyor. Yeni saray soytarısı Jest ile aşkın kollarına kendini bırakıyor. Catherine'in kralın teklifini reddetmesi, Jest'le beraber olması ve pastane açması gerekmektedir. Başarabilirse. Bu kitap hakkında o kadar fazla konuşabilirim ki! Kitaptaki her karakter ve olay iç

Kitap Mimi

  Mimleri cevaplamayı hep çok sevdim. Bu sefer de ben bir tane yapayım dedim. Daha önceden birçok kitap mimi yapılmıştır illa ki, benim yazdığım sorulardan birkaçı da onlarda vardır. Ama yeniden cevaplamış olalım. Belki cevaplarımız değişmiştir. 1) Kitaplığındaki en eski kitap Benim kitaplığımda bulunan en eski kitap Fido. Anneme ablaları hediye almışlar 1986 yılında. İlk baskısı 1984'te olmuş, zaten bu kitap da birinci baskıdan. Sayfaları geçen yıllarla iyice sararmış, kapaktan ayrılmış. Ama eski kitaplara has o yoğun kokusunu içime çekmek çok hoşuma gidiyor. 2) Kitaplığındaki en yeni kitap   Ben genelde kitaplarımı internetten sipariş ediyorum ve toplu alıyorum. O yüzden aslında en yeni kitaplarım birkaç tane. Ama ben okumak için en heyecanlı olduğumu göstermek istedim. Çok ümitliyim ve seveceğime eminim.Hazır filminin fragmanı da yayınlanmışken hemen okumak istiyorum. 3) Sana hediye gelen bir kitap Bayan Peregrine'in Tuhaf Çocukları benim düzenli kitap okumaya başlamamı sağl