Ana içeriğe atla

Değişimin İlk Günü

Yeni bir hafta başlangıcı, yeni alışkanlıklar kazanmaya başlamak için harika bir zaman.

Benim kazanmak istediğim yeni alışkanlık erken kalkmak. Uykuyu çok seven biri olarak bu benim için çok zorlayıcı bir şey. Gece bir şeyler yapmayı çok seviyorum, sabah uykularını da aynı şekilde. Zaten gece geç yatınca uyanmam öğle saatlerini buluyor.

Fakat okul dışında erken kalkmayı başardığım birkaç nadir günde çok mutlu hissettiğimi fark ettim hep. 9'da kalktığımda -ki bu benim için çok erken bir saat- 12'ye kadar çok fazla iş hallediyorum. O üç saatlik zaman dilimi sanki apayrı bir gün gibi. Öğle ezanına kadar ne yapabilirsem en verimli şeyler onlar oluyor, öğleden sonrası çorap söküğü gibi geliyor.

Bugün ise sabah namazına kalktım, yaklaşık 6.20 gibi, ve sonrasında bir daha uyumadım. Namaz, ayılma ve birkaç küçük şeyden sonra 7 gibi günümü başlattım. 

Derslerim 9'da başlıyor, yani iki saatim vardı. Önce bir süredir ilgilenemediğim İspanyolca'yla ilgilendim. Birkaç alıştırma yaptım Duolingo'dan. 

Sonra asıl amacım kitap okumaktı, ama telefonda birkaç işimi halledeyim, mesajlara bakayım falan derken pek yapamadım. Olsun, ilk gün olduğundan kendime kızmıyorum. Sonraki günlerde düzenimin yavaş yavaş oturacağına inanıyorum.

Ders başlamadan güzel bir kahvaltı da yapabildim sonunda. Bunun için de çok mutluyum.

Ben bugün kendim için büyük bir adım attım. Devamını getirebilirim umarım.

Siz de bugünden itibaren yeni bir alışkanlık kazanmaya ne dersiniz?

Yorumlar

  1. Umarım alışkanlık haline gelir isteklerin .. Nil Karaibrahimgil’in bir videosu vardı onu getirdin aklıma :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkürler, umarım:) Sen deyince anımsadım ben de. Kendisi biraz mizah malzemesi yapılsa da çok güzel konuşmaları, videoları var gerçekten:)

      Sil
  2. Erken kalkan yol alıyor gerçekten.. Umarım sürdürebilirsin ve isteklerin gerçekleşir :))
    Ben de zamanında erken kalkmak için uğraşmıştım ve artık erken kalkıyorum.. Biraz geç kalkayım kendimi hasta gibi hissediyorum ve o gün işler hiç bitmiyor :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ne güzel olmuş ama. Her şeyi hallediyorsundur erkenden:) teşekkürler:)

      Sil
  3. Umarım devam edebilirsin programına ve alışkanlık halini alır :)

    YanıtlaSil
  4. oleeey aferiiiin erken kalkmak eveet daha verimliiii ben de geç uyanıyom ben de bi karar vereyim barik tenk yuuuu :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Güzel oluyormuş ya:) iki saat ama baya şey yapıyorum. Sporu da sıkıştırdım araya. Harekete önemli:)

      Sil
  5. kaçta yatarsam yatayım hep erken uyanırım, benim bünye de uykuyu sevmiyor sanırım. erken kalkmak yaşama sevinci ve enerjisini de beraberinde uyandırıyor.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ne kadar güzel:) ben geç yatıp geç kalkmaya alıştığım için gün içinde biraz uykum geliyor maalesef ama bir haftaya alışırım diye düşünüyorum. Ayrıca haklısınız, bir şeyleri yapma istediği de fazla oluyor ve çok fazla şey yapılıyor:)

      Sil
  6. Erken kalkmak benim de edinmek istediğim bir alışkanlık fakat maalesef tam olarak oturmuyor. Bu aralar erken kalkabiliyorum bunun da nedeni sınavlarım olsa gerek:( Umarım alışkanlığını devan ettirirsin<33

    YanıtlaSil
  7. Çok iyi. Özellikle gün içinde derslerden dolayı dil öğrenme şansım olmadığından kahvaltıya kadar ben de yabancı dil çalışıyorum. Ayrıca sabah erken kalkınca kendimi daha enerjik hissediyorum. Umarım devam ettirebilirsin :) . Bu arada sayfam yeni https://aleynasofia.blogspot.com sizleri ve yorumlarınızı bekliyorum :)

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kalpsiz - Marissa Meyer / Kitap Yorumu

"Sırf seni korkutuyor diye bir şeye inanmamak çok tehlikeli." Kalpsiz, ah Kalpsiz. Bana neler yaşattın. Bu kadar çok duyguyu bir arada yaşadığım sayılı kitaplardan. Başladığımda bitirmeden bırakmak istemedim. Çok sürükledi beni.   Kitapta Catherine adındaki baş karakterimiz Kupalar Diyarı'nda bir leydi. Ama leydilere hiç uymayan bir hobisi var: tatlı yapmak! Arkadaşı Mary Ann'le bir pastane açmak en büyük hayali. Ama bunu gerçekleştiremiyor çünkü annesi, böyle şeylerle vakit kaybetmek yerine, zaten kendisinden etkilenen ve evlilik teklifi eden kralın teklifini kabul etmesi gerektiğini söylüyor. Ama Cath kralı sevmiyor. Gerçek aşkı tatmak istiyor. Ve aşkın kapısını çalması çok uzun sürmüyor. Yeni saray soytarısı Jest ile aşkın kollarına kendini bırakıyor. Catherine'in kralın teklifini reddetmesi, Jest'le beraber olması ve pastane açması gerekmektedir. Başarabilirse. Bu kitap hakkında o kadar fazla konuşabilirim ki! Kitaptaki her karakter ve olay iç

Kitap Mimi

  Mimleri cevaplamayı hep çok sevdim. Bu sefer de ben bir tane yapayım dedim. Daha önceden birçok kitap mimi yapılmıştır illa ki, benim yazdığım sorulardan birkaçı da onlarda vardır. Ama yeniden cevaplamış olalım. Belki cevaplarımız değişmiştir. 1) Kitaplığındaki en eski kitap Benim kitaplığımda bulunan en eski kitap Fido. Anneme ablaları hediye almışlar 1986 yılında. İlk baskısı 1984'te olmuş, zaten bu kitap da birinci baskıdan. Sayfaları geçen yıllarla iyice sararmış, kapaktan ayrılmış. Ama eski kitaplara has o yoğun kokusunu içime çekmek çok hoşuma gidiyor. 2) Kitaplığındaki en yeni kitap   Ben genelde kitaplarımı internetten sipariş ediyorum ve toplu alıyorum. O yüzden aslında en yeni kitaplarım birkaç tane. Ama ben okumak için en heyecanlı olduğumu göstermek istedim. Çok ümitliyim ve seveceğime eminim.Hazır filminin fragmanı da yayınlanmışken hemen okumak istiyorum. 3) Sana hediye gelen bir kitap Bayan Peregrine'in Tuhaf Çocukları benim düzenli kitap okumaya başlamamı sağl

Ağaç Ev Sohbetleri - 58

Merhabalaar! Bu haftanın ağaç ev sohbetleriyle geldim yine. Konusu çok hoşuma gitti, hemen  yazayım dedim. Zaten sevdiğim havalarla ilgili bir yazı yazmayı düşünüyordum, güzel denk geldi. Sevgili Andromeda bulmuş konuyu. Teşekkür edelim ona da bu güzel konu için:) "Hangi mevsimin insanısınız, neden?" Tüm mevsimler çok güzel elbet. İyi ki hepsini yaşayabilen bir ülkedeyiz. Hepsini tadabilmek çok büyük zevk. Yaz olmadan kış, kış olmadan yaz anlaşılmazdı yoksa. Soğuk havalara aşığım. Isınmak serinlemekten daha kolay geliyor bana, üşüdüğümde sırtıma bir hırka alıp sorunu çözebiliyorum ama bir sıcak bastı mı vay halime. Yazı pek sevemiyorum o yüzden. Doya doya dondurma yiyebilme kısmı var ama orası çok güzel. Bir de piknik sezonu açılıyor, pikniğe de bayılırım. İlkbahar da güzel bu arada. Çiçekler, ağaçlar, hayvanlar uyanıyor hep beraber. Yaşam yeniden yüklenmiş gibi olmuyor mu ama? Her yer yeşil yeşil, mis gibi hava, ohhh. Sonbaharı biraz daha fazla severim. Hem yeni bir okul/iş