Ana içeriğe atla

GERİ DÖNÜYORUM (YİNE)

 


Merhabalar!

Ben yine uzuuun bir aradan sonra buralara geri geldim. 5 ay olmuş yaklaşık. Sürekli bırakıp geri dönmekten artık utanmaya başlasam da buranın yazma rahatlığını gerçekten özledim. 

Hâlâ beni izlemeye devam eden kişiler varmış, hepinize teşekkür ediyorum. Yazı yayınlamadığım için karşınıza çıkmadığımdan beni unuttunuz mu, yoksa "bu kızın muhabbeti güzel, bir gün yine dönerse haberim olsun" diyerek mi takip etmeyi bırakmadınız bilmiyorum. Ama umarım ikinci nedenden hâlâ burada olanlarınız vardır. Tekrar teşekkürler.

Yeniden başlangıç yaparken görünüşümü de yenilemek istedim ve tema değiştirdim. Tam içime sinmedi ama güzel oldu sanırım.

Burada olmadığım dönemde pek heyecan verici şeyler yaşamadım açıkçası. Kitaplarım her zamanki gibi yoldaşlığımı yaptı. Uzun zamandır doğru düzgün film ve dizi izlemiyorum. Hâlâ toplu taşımalara binmediğim için çok az dışarı çıkıyorum. Okulum da online olarak açıldı zaten, benim için hiç verimli olmuyor. 

Böyle yazınca çok mutsuzmuşum gibi oldu. Ama o kadar da ümitsiz vaka değilim, inanın. 

İspanyolca öğrenmeye başladım. Bir haftadır ona da pek zaman ayıramadım ama tahmin ettiğimden çok daha kolay oluyor öğrenmek. Neden İspanyolca? İnanın ben de bilmiyorum. Bir anda aklıma esti ve Duolingo indirip öğrenmeye başladım.

Bu arada, yakın zamanda sorularını kendim hazırladığım bir kitap mimi yapacağım. Mimlenmek istiyorsanız aşağıya yazabilirsiniz. Ne kadar çok kişi katılırsa o kadar eğlenceli olur her zaman.

Şimdilik bu kadar olsun. Sizlerle konuşmayı çok özledim, o yüzden lütfen yorumlarda bir iki şey söylemeyi es geçmeyin.

O zaman adiós!

Yorumlar

  1. Ayyyy ne güzel yazmışsın, iyi ki tanıştık seninle! Aktifliğe devam et ve buraya yazmayı sakın bırakma. İspanyolcada mükemmel olacağına inanıyorum, dil konusunda azimli insanlara hep imrenmişimdir. Bu arada teman çok ferah ve güzel. Çokça kalp kalp <33

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim<3 Umarım devam edebilirim. İspanyolca konusunda ben de ümitliyim bakalım. Ben de iyi ki tanışmışız diyorum. Çok hızlı bir şekilde gelişti arkadaşlığımız ama ben uzun zamandır konuşuyormuşuz gibi hissediyorum<33

      Sil
  2. ooo sevindim tabisidekii. ispanyolca ne güzel başarılar hoş da bir dil yanii. çokzel ispanyol dizileri var yaaa, izlersin kulağın alışır :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yaşasııın!! evet evet çok hoş bir dil, teşekkürler. Biliyorum birkaç ispanyol dizi film, en kısa zamanda izleyebilirim inşallah.

      Sil
  3. Tekrar hoşgeldin :)
    Bazen yüzeye çıkanları ve ilk hissettiklerimizi yazınca sanki tüm gün hiçbir şey yapmayıp depresif depresif duvarlara bakıyormuşuz gibi algılanabiliyor :) oysa gün içinde ne çok duygudan duyguya geçiyoruz.
    Bir ara bende ispanyolcaya merak salmıştım ama istikrarsız ruhum devam etmeme engel oldu.
    Kitap mimine katılmayı çok isterim :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hoşbuldum:) Kesinlikle haklısın, neler neler yaşıyorum içimde.
      Seni çok iyi anlayabiliyorum. Böyle istikrar sağlayabildiğim tek konu dil öğrenmek benim de:) Yeniden başlasana, ben de yeniyim zaten, beraber öğreniriz:)
      Çok sevindim katılmana, ekliyorum hemen listeye!

      Sil
    2. Bulgarca'ya başladım bir süre önce. Bakalım o ne kadar sürecek, umarım ona devam ederim :) İspanyolca'ya bayılıyorum, olabilir aslında :)

      Sil
  4. Tekrardan hoşgeldin o zaman ben de buralarda yeniyim :)

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ağaç Ev Sohbetleri - 58

Merhabalaar! Bu haftanın ağaç ev sohbetleriyle geldim yine. Konusu çok hoşuma gitti, hemen  yazayım dedim. Zaten sevdiğim havalarla ilgili bir yazı yazmayı düşünüyordum, güzel denk geldi. Sevgili Andromeda bulmuş konuyu. Teşekkür edelim ona da bu güzel konu için:) "Hangi mevsimin insanısınız, neden?" Tüm mevsimler çok güzel elbet. İyi ki hepsini yaşayabilen bir ülkedeyiz. Hepsini tadabilmek çok büyük zevk. Yaz olmadan kış, kış olmadan yaz anlaşılmazdı yoksa. Soğuk havalara aşığım. Isınmak serinlemekten daha kolay geliyor bana, üşüdüğümde sırtıma bir hırka alıp sorunu çözebiliyorum ama bir sıcak bastı mı vay halime. Yazı pek sevemiyorum o yüzden. Doya doya dondurma yiyebilme kısmı var ama orası çok güzel. Bir de piknik sezonu açılıyor, pikniğe de bayılırım. İlkbahar da güzel bu arada. Çiçekler, ağaçlar, hayvanlar uyanıyor hep beraber. Yaşam yeniden yüklenmiş gibi olmuyor mu ama? Her yer yeşil yeşil, mis gibi hava, ohhh. Sonbaharı biraz daha fazla severim. Hem yeni bir okul/iş...

Kitap Mimi

  Mimleri cevaplamayı hep çok sevdim. Bu sefer de ben bir tane yapayım dedim. Daha önceden birçok kitap mimi yapılmıştır illa ki, benim yazdığım sorulardan birkaçı da onlarda vardır. Ama yeniden cevaplamış olalım. Belki cevaplarımız değişmiştir. 1) Kitaplığındaki en eski kitap Benim kitaplığımda bulunan en eski kitap Fido. Anneme ablaları hediye almışlar 1986 yılında. İlk baskısı 1984'te olmuş, zaten bu kitap da birinci baskıdan. Sayfaları geçen yıllarla iyice sararmış, kapaktan ayrılmış. Ama eski kitaplara has o yoğun kokusunu içime çekmek çok hoşuma gidiyor. 2) Kitaplığındaki en yeni kitap   Ben genelde kitaplarımı internetten sipariş ediyorum ve toplu alıyorum. O yüzden aslında en yeni kitaplarım birkaç tane. Ama ben okumak için en heyecanlı olduğumu göstermek istedim. Çok ümitliyim ve seveceğime eminim.Hazır filminin fragmanı da yayınlanmışken hemen okumak istiyorum. 3) Sana hediye gelen bir kitap Bayan Peregrine'in Tuhaf Çocukları benim düzenli kitap okumaya başlamamı sağ...

Hakkımda Bilmediğiniz 11 Şey Mimi

Herkese merhaba, yeni bir mim ile karşınızdayım. Bu sefer beni mimleyen  Sade ve Derin . Bloga katılalı zaten çok olmadı, hakkımda muhtemelen hiçbir şey bilmiyorsunuz. Bu sorularla beni biraz daha tanıyın o zaman. İşte hakkımda bilmediğiniz 11 şey: 1) Kendinde sevmediğin özelliğin nedir? Sevmediğim özelliğim yok sanırım. Sadece bazen fazla inatçı olabiliyorum. Bu elimde olan bir şey değil, inadım tuttu mu bir daha geri adım atmam. Bu biraz yorucu olabiliyor bazen. 2) En büyük takıntın nedir? Çok garip takıntılarım var aslında. Çıplak ayak en sevmediğim şeylerden biridir mesela. Bakmak bile hiç hoş değil. Bir de birinin tükürüğü tenime değdinde orayı acıyana kadar silerim. Hatta bazen acısa da devam ederim. Sanki tenime işlemiş ve bir daha çıkmayacakmış gibi hissederim. Ta ki unutana kadar. 3) Kimsenin bilmediği bir sırrın var mı? Tabi ki var. Herkesin vardır. Herkes kendini bir noktaya kadar karşı tarafa açabilir. Bazı şeylerin kimse tarafından bilinmemesi daha güve...