Ana içeriğe atla

FİLM ŞARKILARI / 16 GÜN 16 YAZI

Dün yine yazamadım. Hem çok sandviç seven biri değilim hem de dün baya yoğun geçti benim için. Ramazan öncesi son temizlikler ve halledilecek işleri bitirdik. Şimdi de Ramazan'ın ilk gününden hepiniz merhaba diyorum. Ben çok fark edemedim girdiğimizi, ama hepimiz için mutlu ve verimli bir Ramazan olur inşallah. Bayramda da yine sevdiklerimizle beraber oluruz da bir de onun hüznü eklenmez umarım.

Bugünkü konumuz müzik. En sevdiğimiz film müziklerinden bir liste yapmamızı istemiz sevgili Ezgi. Ben filmleri izlerken müziklerine çok dikkat etmiyorum. O yüzden bu yazı için biraz araştırma yapmam gerekti.

Öncelikle filmi izledikten sonra deli gibi dinlediğim bir şarkıyı yazayım. Moana filminden, aslında tüm animasyonlar gibi bu filmi de Türkçe dublajla izlemiştim ama şarkının İngilizcesini dinliyorum.

How Far I'll Go - Alessia Cara




İkinci sırada yine bir animasyon var. Frozen 2'den 'Into the Unknown' ya da 'Meçhule Doğru', iki dilde de çok güzel.


 

Üçüncü sıraya Miss Peregrine's Home for Peculiar Children filminin fragman şarkısını ve soundtrack şarkısını ekliyorum. Önce filmini izleyip sonra kitaplarını almıştım ve hâlâ benim için özel bir yeri var.

New World Coming - Dísa 


Wish That You Were Here - Florence + The Machine



Bir de Türk filmi ekleyeyim. Delibal'ın 'Mutlu Sonsuz' şarkısını da girsin listeye.

 

Böyle bir liste çıktı benden. Dediğim gibi filmleri izlerken müziklere çok dikkat etmiyorum. Ayrıca şarkılardan ziyade sözsüz müzikler daha çok aklımda kalıyor. Avengers filmlerinin savaş sahnelerinde çalanlar gibi mesela. Acayip gaza getiriyorlar beni. Hazır konu oraya gelmişken Endgame'in efsane sahnesinin müziğini de ekleyip gidiyorum.

Portals - Alan Silvestri

  

Yorumlar

  1. Frozen'ın şarkısına ilk duyduğumda bayılmıştım, salondaki atmosferi değiştirdi resmen. Sana da hayırlı Ramazanlar:)

    YanıtlaSil
  2. Delibal'ı yeni izledik kızımla, Bayan Pereg..... yazamadım tamamını :) kızım izlemişti geçenlerde ama dikkatimi çekmemiş müzikleri hiç.. Bu manada ne güzel oldu bu başlıklı meydan okuma.
    Hayırlı ramazanlar..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Delibal yürek burkan hoş bir filmdi. Kesinlikle çok iyi oldu, bir sürü şarkı keşfettim ben de:) Hayırlı Ramazanlar.

      Sil
  3. İşte her konuda teyzeye çekmek nasip olmuyor her çocuğa, n'aaapalım🙊

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tüh, buradan da yakalayamadım seni. Elbet bir konuda buluşuruz:)

      Sil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kitap Mimi

  Mimleri cevaplamayı hep çok sevdim. Bu sefer de ben bir tane yapayım dedim. Daha önceden birçok kitap mimi yapılmıştır illa ki, benim yazdığım sorulardan birkaçı da onlarda vardır. Ama yeniden cevaplamış olalım. Belki cevaplarımız değişmiştir. 1) Kitaplığındaki en eski kitap Benim kitaplığımda bulunan en eski kitap Fido. Anneme ablaları hediye almışlar 1986 yılında. İlk baskısı 1984'te olmuş, zaten bu kitap da birinci baskıdan. Sayfaları geçen yıllarla iyice sararmış, kapaktan ayrılmış. Ama eski kitaplara has o yoğun kokusunu içime çekmek çok hoşuma gidiyor. 2) Kitaplığındaki en yeni kitap   Ben genelde kitaplarımı internetten sipariş ediyorum ve toplu alıyorum. O yüzden aslında en yeni kitaplarım birkaç tane. Ama ben okumak için en heyecanlı olduğumu göstermek istedim. Çok ümitliyim ve seveceğime eminim.Hazır filminin fragmanı da yayınlanmışken hemen okumak istiyorum. 3) Sana hediye gelen bir kitap Bayan Peregrine'in Tuhaf Çocukları benim düzenli kitap okumaya başlamamı sağl

Değişimin İlk Günü

Yeni bir hafta başlangıcı, yeni alışkanlıklar kazanmaya başlamak için harika bir zaman. Benim kazanmak istediğim yeni alışkanlık erken kalkmak. Uykuyu çok seven biri olarak bu benim için çok zorlayıcı bir şey. Gece bir şeyler yapmayı çok seviyorum, sabah uykularını da aynı şekilde. Zaten gece geç yatınca uyanmam öğle saatlerini buluyor. Fakat okul dışında erken kalkmayı başardığım birkaç nadir günde çok mutlu hissettiğimi fark ettim hep. 9'da kalktığımda -ki bu benim için çok erken bir saat- 12'ye kadar çok fazla iş hallediyorum. O üç saatlik zaman dilimi sanki apayrı bir gün gibi. Öğle ezanına kadar ne yapabilirsem en verimli şeyler onlar oluyor, öğleden sonrası çorap söküğü gibi geliyor. Bugün ise sabah namazına kalktım, yaklaşık 6.20 gibi, ve sonrasında bir daha uyumadım. Namaz, ayılma ve birkaç küçük şeyden sonra 7 gibi günümü başlattım.  Derslerim 9'da başlıyor, yani iki saatim vardı. Önce bir süredir ilgilenemediğim İspanyolca'yla ilgilendim. Birkaç alıştırma yapt

Ağaç Ev Sohbetleri - 58

Merhabalaar! Bu haftanın ağaç ev sohbetleriyle geldim yine. Konusu çok hoşuma gitti, hemen  yazayım dedim. Zaten sevdiğim havalarla ilgili bir yazı yazmayı düşünüyordum, güzel denk geldi. Sevgili Andromeda bulmuş konuyu. Teşekkür edelim ona da bu güzel konu için:) "Hangi mevsimin insanısınız, neden?" Tüm mevsimler çok güzel elbet. İyi ki hepsini yaşayabilen bir ülkedeyiz. Hepsini tadabilmek çok büyük zevk. Yaz olmadan kış, kış olmadan yaz anlaşılmazdı yoksa. Soğuk havalara aşığım. Isınmak serinlemekten daha kolay geliyor bana, üşüdüğümde sırtıma bir hırka alıp sorunu çözebiliyorum ama bir sıcak bastı mı vay halime. Yazı pek sevemiyorum o yüzden. Doya doya dondurma yiyebilme kısmı var ama orası çok güzel. Bir de piknik sezonu açılıyor, pikniğe de bayılırım. İlkbahar da güzel bu arada. Çiçekler, ağaçlar, hayvanlar uyanıyor hep beraber. Yaşam yeniden yüklenmiş gibi olmuyor mu ama? Her yer yeşil yeşil, mis gibi hava, ohhh. Sonbaharı biraz daha fazla severim. Hem yeni bir okul/iş