Ana içeriğe atla

EVİN EN SEVDİĞİM KÖŞESİ / 16 GÜN 16 YAZI



İkinci günden merhaba. Meydan okuma tam gaz devam ediyor. Aynı soruya verilen bambaşka cevapları okumak gerçekten çok keyifli:)

Bugünkü sorumuz: Şu sıralar evde en sevdiğin köşen neresi? Orayı özel kılan nedir?

Evin en sevdiğim köşesi yatağımın bulunduğu köşe. Odamdaki balkon odaya katıldığı için U şeklinde kocaman bir penceresi var. Yatağım da bu pencerenin önünde. Burayı seviyorum çünkü kafamı yana çevirdiğimde dışarıdaki yeşillikleri görebiliyorum. Ayrıca çok güzel ışık aldığı için yatağımda kitap okumak çok güzel oluyor.

Köşe sayılır mı bilmiyorum ama diğer bir sevdiğim yer ise balkon. Şu anda da bu yazıyı balkonda yazıyorum. Arada kafamı kaldırıp karşımdaki çiçek açmış ağaçları izliyorum. Kuşlar cıvıltılarıyla bana eşlik ediyor. Ağaçlar rüzgarda sallanıp hoş bir ses çıkarıyor.

Uzun zamandır havaların güzelleşmesini bekliyorum. Soğuk havada uzun süre balkonda oturamıyordum. Bugün hava bu kadar güzelken fırsatı kaçırmadan attım kendimi balkona. Zaten en fazla bu kadar dışarı çıkabiliyorum:) Şimdi de bu güzel ortamda kitabımı okumaya gidiyorum:)


Yorumlar

  1. Ne güzel açmış o ağaçlar, "baharda ne sevimli olacak" diye diye beklerken göremedim ya resmen...Olsun başka bahara artık.
    Şu an yanında olmayı karşılıklı kahve içmeyi isterdim...Of özlediiiiiimmmm...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Eveeet keşke beraber olsaydık:( Birkaç tur yürürdük parkta. Gerçi sabahtan beri boş kalamadı hiç. Herkes yürüyüşe çıkmış resmen:/

      Sil
  2. çok güzel görüntü eveeet orda neskafe içip kitap okumak hıhım ne güzel oluur, balkonda daaa :)

    YanıtlaSil
  3. Güzel havalar ile dışarı mekan varsa oturup nefes almak bir nebze toparlıyor insanın ruhunu 🤗

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kesinlikle öyle. Birkaç saat balkonda oturmak bile rahatlattı, kendime getirdi:) Sık sık yapmak lazım herhalde böyle şeyleri:)

      Sil
  4. Ne güzel:) Gökyüzünü görmek insanı rahatlatıyor, neşelendiriyor, umut veriyor. Oturup saatlerce izlenir:)

    YanıtlaSil
  5. Şahane :)
    Balkon candır.. Ben de çok severim ama ben de yok ne yazık ki :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Balkon olmaması kötü belki ama camı açıp dışarıyı seyretmek, temiz hava almak bile iyi geliyor insana:)

      Sil
  6. Manzara gerçekten çok güzelmiş:)

    YanıtlaSil
  7. Tenis kortu da var mı orda? Eğer varsa tam bizlik bir manzara :) keyfiniz bol olsun.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Maalesef yok:( sadece futbol/basketbol sahası ve küçük bir oyun parkı var. Ama yürüyüş yapmak çok keyifli oluyor:)

      Sil
  8. Yaa çok güzelmiş :)

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kitap Mimi

  Mimleri cevaplamayı hep çok sevdim. Bu sefer de ben bir tane yapayım dedim. Daha önceden birçok kitap mimi yapılmıştır illa ki, benim yazdığım sorulardan birkaçı da onlarda vardır. Ama yeniden cevaplamış olalım. Belki cevaplarımız değişmiştir. 1) Kitaplığındaki en eski kitap Benim kitaplığımda bulunan en eski kitap Fido. Anneme ablaları hediye almışlar 1986 yılında. İlk baskısı 1984'te olmuş, zaten bu kitap da birinci baskıdan. Sayfaları geçen yıllarla iyice sararmış, kapaktan ayrılmış. Ama eski kitaplara has o yoğun kokusunu içime çekmek çok hoşuma gidiyor. 2) Kitaplığındaki en yeni kitap   Ben genelde kitaplarımı internetten sipariş ediyorum ve toplu alıyorum. O yüzden aslında en yeni kitaplarım birkaç tane. Ama ben okumak için en heyecanlı olduğumu göstermek istedim. Çok ümitliyim ve seveceğime eminim.Hazır filminin fragmanı da yayınlanmışken hemen okumak istiyorum. 3) Sana hediye gelen bir kitap Bayan Peregrine'in Tuhaf Çocukları benim düzenli kitap okumaya başlamamı sağl

Değişimin İlk Günü

Yeni bir hafta başlangıcı, yeni alışkanlıklar kazanmaya başlamak için harika bir zaman. Benim kazanmak istediğim yeni alışkanlık erken kalkmak. Uykuyu çok seven biri olarak bu benim için çok zorlayıcı bir şey. Gece bir şeyler yapmayı çok seviyorum, sabah uykularını da aynı şekilde. Zaten gece geç yatınca uyanmam öğle saatlerini buluyor. Fakat okul dışında erken kalkmayı başardığım birkaç nadir günde çok mutlu hissettiğimi fark ettim hep. 9'da kalktığımda -ki bu benim için çok erken bir saat- 12'ye kadar çok fazla iş hallediyorum. O üç saatlik zaman dilimi sanki apayrı bir gün gibi. Öğle ezanına kadar ne yapabilirsem en verimli şeyler onlar oluyor, öğleden sonrası çorap söküğü gibi geliyor. Bugün ise sabah namazına kalktım, yaklaşık 6.20 gibi, ve sonrasında bir daha uyumadım. Namaz, ayılma ve birkaç küçük şeyden sonra 7 gibi günümü başlattım.  Derslerim 9'da başlıyor, yani iki saatim vardı. Önce bir süredir ilgilenemediğim İspanyolca'yla ilgilendim. Birkaç alıştırma yapt

Ağaç Ev Sohbetleri - 58

Merhabalaar! Bu haftanın ağaç ev sohbetleriyle geldim yine. Konusu çok hoşuma gitti, hemen  yazayım dedim. Zaten sevdiğim havalarla ilgili bir yazı yazmayı düşünüyordum, güzel denk geldi. Sevgili Andromeda bulmuş konuyu. Teşekkür edelim ona da bu güzel konu için:) "Hangi mevsimin insanısınız, neden?" Tüm mevsimler çok güzel elbet. İyi ki hepsini yaşayabilen bir ülkedeyiz. Hepsini tadabilmek çok büyük zevk. Yaz olmadan kış, kış olmadan yaz anlaşılmazdı yoksa. Soğuk havalara aşığım. Isınmak serinlemekten daha kolay geliyor bana, üşüdüğümde sırtıma bir hırka alıp sorunu çözebiliyorum ama bir sıcak bastı mı vay halime. Yazı pek sevemiyorum o yüzden. Doya doya dondurma yiyebilme kısmı var ama orası çok güzel. Bir de piknik sezonu açılıyor, pikniğe de bayılırım. İlkbahar da güzel bu arada. Çiçekler, ağaçlar, hayvanlar uyanıyor hep beraber. Yaşam yeniden yüklenmiş gibi olmuyor mu ama? Her yer yeşil yeşil, mis gibi hava, ohhh. Sonbaharı biraz daha fazla severim. Hem yeni bir okul/iş