Ana içeriğe atla

ÇİZGİ DÜNYADA BİR GÜN / 16 GÜN 16 YAZI

YAZI ÇAĞRISI] Son Hava Bükücü ve NOSTALJİ Üzerine – Geekyapar!

Bugün biraz geç kaldım yazmaya. Ama o kadar hevesle yazıyorum ki bu güzel sorunun cevabını. Sorumuz şöyle: 24 saatini bir çizgi film kahramanı ile geçirecek olsan bu hangi kahraman olurdu? Onunla neler yapmak isterdin ? Maceralarını çok merak ediyorum.

Bunun üzerine baya düşündüm. Winx Club, Power Rangers ya da Voltran'la dünyayı mı kurtarsam, dedim. Yoksa Bugs Bunny'nin yanına gidip onunla avcıdan kaçıp havuç mu kemirsem? Ya da Süngerbob'un meşhur hamgurberlerinden yemek için Bikini Kasabası'na mı gitsem?

Sonra dedim ki, bizim şapşik bir çocuk vardı, 100 yıl buz dağında mahsur kalmıştı da yine çıkınca deli gibi enerjikti, gülüp eğlenmişti. En önemli insan olmasına rağmen bir gram ciddiyeti yoktu. Suratına bakın şunun:D

Son hava bükücü Avatar olan Aang'in yanına gitmeye karar verdim. Her ne kadar ateş bükücüler onun karşı tarafında olsa da bir ateş bükücü olarak Aang'le arkadaş olmak isterdim. Belki bana hava nasıl bükülür onu da öğretirdi.

Evde sıkılarak geçirdiğim şu günlerde Aang ve arkadaşlarının eğlencesine dahil olmayı, onlarla birlik olup kötülere karşı koymayı çok isterdim.

Eh, Aang bana gelemiyorsa ben ona gideyim bari. Tekrar tekrar izlensin bakalım Avatar.

Yorumlar

  1. Eh, bir Heidi diyecek halin yoktu tabii, doğru! 🤦‍♀️
    O değil de sit'in yanına gitmek de keyifli olurdu dimi 🙃

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ayy eveeet😂 Sit ve yavrularının yanına belki😉

      Sil
  2. İlginç bir karakter olsa bu çizgi film kahramanı

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Fazlasıyla enteresan bir karakter kesinlikle. Ama çok sevdiriyor kendini:)

      Sil
  3. Bugün herkes zorlandı, ama çok güzel yazılar çıktı ortaya:) teşekkürler:)

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ağaç Ev Sohbetleri - 58

Merhabalaar! Bu haftanın ağaç ev sohbetleriyle geldim yine. Konusu çok hoşuma gitti, hemen  yazayım dedim. Zaten sevdiğim havalarla ilgili bir yazı yazmayı düşünüyordum, güzel denk geldi. Sevgili Andromeda bulmuş konuyu. Teşekkür edelim ona da bu güzel konu için:) "Hangi mevsimin insanısınız, neden?" Tüm mevsimler çok güzel elbet. İyi ki hepsini yaşayabilen bir ülkedeyiz. Hepsini tadabilmek çok büyük zevk. Yaz olmadan kış, kış olmadan yaz anlaşılmazdı yoksa. Soğuk havalara aşığım. Isınmak serinlemekten daha kolay geliyor bana, üşüdüğümde sırtıma bir hırka alıp sorunu çözebiliyorum ama bir sıcak bastı mı vay halime. Yazı pek sevemiyorum o yüzden. Doya doya dondurma yiyebilme kısmı var ama orası çok güzel. Bir de piknik sezonu açılıyor, pikniğe de bayılırım. İlkbahar da güzel bu arada. Çiçekler, ağaçlar, hayvanlar uyanıyor hep beraber. Yaşam yeniden yüklenmiş gibi olmuyor mu ama? Her yer yeşil yeşil, mis gibi hava, ohhh. Sonbaharı biraz daha fazla severim. Hem yeni bir okul/iş...

Kitap Mimi

  Mimleri cevaplamayı hep çok sevdim. Bu sefer de ben bir tane yapayım dedim. Daha önceden birçok kitap mimi yapılmıştır illa ki, benim yazdığım sorulardan birkaçı da onlarda vardır. Ama yeniden cevaplamış olalım. Belki cevaplarımız değişmiştir. 1) Kitaplığındaki en eski kitap Benim kitaplığımda bulunan en eski kitap Fido. Anneme ablaları hediye almışlar 1986 yılında. İlk baskısı 1984'te olmuş, zaten bu kitap da birinci baskıdan. Sayfaları geçen yıllarla iyice sararmış, kapaktan ayrılmış. Ama eski kitaplara has o yoğun kokusunu içime çekmek çok hoşuma gidiyor. 2) Kitaplığındaki en yeni kitap   Ben genelde kitaplarımı internetten sipariş ediyorum ve toplu alıyorum. O yüzden aslında en yeni kitaplarım birkaç tane. Ama ben okumak için en heyecanlı olduğumu göstermek istedim. Çok ümitliyim ve seveceğime eminim.Hazır filminin fragmanı da yayınlanmışken hemen okumak istiyorum. 3) Sana hediye gelen bir kitap Bayan Peregrine'in Tuhaf Çocukları benim düzenli kitap okumaya başlamamı sağ...

Hakkımda Bilmediğiniz 11 Şey Mimi

Herkese merhaba, yeni bir mim ile karşınızdayım. Bu sefer beni mimleyen  Sade ve Derin . Bloga katılalı zaten çok olmadı, hakkımda muhtemelen hiçbir şey bilmiyorsunuz. Bu sorularla beni biraz daha tanıyın o zaman. İşte hakkımda bilmediğiniz 11 şey: 1) Kendinde sevmediğin özelliğin nedir? Sevmediğim özelliğim yok sanırım. Sadece bazen fazla inatçı olabiliyorum. Bu elimde olan bir şey değil, inadım tuttu mu bir daha geri adım atmam. Bu biraz yorucu olabiliyor bazen. 2) En büyük takıntın nedir? Çok garip takıntılarım var aslında. Çıplak ayak en sevmediğim şeylerden biridir mesela. Bakmak bile hiç hoş değil. Bir de birinin tükürüğü tenime değdinde orayı acıyana kadar silerim. Hatta bazen acısa da devam ederim. Sanki tenime işlemiş ve bir daha çıkmayacakmış gibi hissederim. Ta ki unutana kadar. 3) Kimsenin bilmediği bir sırrın var mı? Tabi ki var. Herkesin vardır. Herkes kendini bir noktaya kadar karşı tarafa açabilir. Bazı şeylerin kimse tarafından bilinmemesi daha güve...