Ana içeriğe atla

Kral Katili - Virginia Boecker / Kitap Yorumu



“Sanırım sen, benim ya en büyük zaferim ya da en büyük hatam olacaksın. Zaman gösterecek.”

Elizabeth Grey artık bir cadı avcısı değildir. Harrow'da, büyücüler ve cadıların arasında, gerçek kimliğini öğrendiği Blackwell'den saklanmaktadır. Artık mührünün olmaması onu daha da savunmasız kılmıştır. Elizabeth'in yeni hayatına alışması ve artık düşmanı olan eski tanıdıklarına karşı koyması gerekmektedir.


Bu kitap beni çok yordu. Okurken o kadar sıkıldım ki sıkılmaktan yoruldum. İlk kitabını da çok sevmemiştim. Ama ikinci kitap daha kötüydü bana göre. Gereksiz uzatılmış yerler, Elizabeth ve John'un birbirine attığı anlamsız tripler... 

Biraz da olsa heyecanlandığım ve büyük mücadelelerin olduğu olaylar en sonlardaydı. Zor zahmet sonuna gelip, sonunu kalan kısmına göre daha hızlı bitirdim. 

Her seride olduğu gibi bu serinin de bir çok seven okuyucu grubu bir de sevmeyen okuyucu grubu var. Ben maalesef sevmeyen gruptan oldum. Sevmeme nedenimin kitabın konusunu çok farklı ve ilgi çekici bulmamama bağlıyorum. Büyü, sihir, büyünün yasak olduğu bir ülke, büyücülerin gizlice yaşadığı bilinmeyen bir yer ve büyünün aslında kötü bir şey olmadığını fark eden baş karakterimiz.

Yine de bir kitap hakkındaki en doğru ve net bilgiyi okuyarak edinebilirsiniz. Çok merak ediyorsanız bir göz atın. Ama bence parayla satın almak yerine etrafınızdaki kütüphanelerde var mı diye bakabilir, internetten PDF okuyabilir ya da arkadaşınızda varsa ondan ödünç alabilirsiniz. Benim Kral Katili'nde yaptığım gibi. Cadı Avcısı'nı indirimde görüp almıştım. İki kitabı da alıp okumuş bir arkadaşım boşuna para verme, çok okumak istiyorsan ben vereyim diyerek bana kitabını ödünç verdi sağ olsun. 

Siz de bu yöntemlere başvurabilirsiniz. Çünkü bugünlerde kitap fiyatları iyice artmış durumda ve bu kitaplara vereceğiniz parayla daha ilginç ve daha fazla kitap alabilirsiniz.

Görüşürüz, kitaplarla kalın.

Yorumlar

  1. Okumak istediğim serilerden birisi. Paylaştığın için çok teşekkür ederim! 😍

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Rica ederim☺️ Ben sevemedim seriyi ama sen inşallah seversin. Okuduktan sonra da düşüncelerini benimle paylaşmayı unutma!💛

      Sil
  2. Bu arada blog listem bölümündesin!

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kitap Mimi

  Mimleri cevaplamayı hep çok sevdim. Bu sefer de ben bir tane yapayım dedim. Daha önceden birçok kitap mimi yapılmıştır illa ki, benim yazdığım sorulardan birkaçı da onlarda vardır. Ama yeniden cevaplamış olalım. Belki cevaplarımız değişmiştir. 1) Kitaplığındaki en eski kitap Benim kitaplığımda bulunan en eski kitap Fido. Anneme ablaları hediye almışlar 1986 yılında. İlk baskısı 1984'te olmuş, zaten bu kitap da birinci baskıdan. Sayfaları geçen yıllarla iyice sararmış, kapaktan ayrılmış. Ama eski kitaplara has o yoğun kokusunu içime çekmek çok hoşuma gidiyor. 2) Kitaplığındaki en yeni kitap   Ben genelde kitaplarımı internetten sipariş ediyorum ve toplu alıyorum. O yüzden aslında en yeni kitaplarım birkaç tane. Ama ben okumak için en heyecanlı olduğumu göstermek istedim. Çok ümitliyim ve seveceğime eminim.Hazır filminin fragmanı da yayınlanmışken hemen okumak istiyorum. 3) Sana hediye gelen bir kitap Bayan Peregrine'in Tuhaf Çocukları benim düzenli kitap okumaya başlamamı sağl

Değişimin İlk Günü

Yeni bir hafta başlangıcı, yeni alışkanlıklar kazanmaya başlamak için harika bir zaman. Benim kazanmak istediğim yeni alışkanlık erken kalkmak. Uykuyu çok seven biri olarak bu benim için çok zorlayıcı bir şey. Gece bir şeyler yapmayı çok seviyorum, sabah uykularını da aynı şekilde. Zaten gece geç yatınca uyanmam öğle saatlerini buluyor. Fakat okul dışında erken kalkmayı başardığım birkaç nadir günde çok mutlu hissettiğimi fark ettim hep. 9'da kalktığımda -ki bu benim için çok erken bir saat- 12'ye kadar çok fazla iş hallediyorum. O üç saatlik zaman dilimi sanki apayrı bir gün gibi. Öğle ezanına kadar ne yapabilirsem en verimli şeyler onlar oluyor, öğleden sonrası çorap söküğü gibi geliyor. Bugün ise sabah namazına kalktım, yaklaşık 6.20 gibi, ve sonrasında bir daha uyumadım. Namaz, ayılma ve birkaç küçük şeyden sonra 7 gibi günümü başlattım.  Derslerim 9'da başlıyor, yani iki saatim vardı. Önce bir süredir ilgilenemediğim İspanyolca'yla ilgilendim. Birkaç alıştırma yapt

Ağaç Ev Sohbetleri - 58

Merhabalaar! Bu haftanın ağaç ev sohbetleriyle geldim yine. Konusu çok hoşuma gitti, hemen  yazayım dedim. Zaten sevdiğim havalarla ilgili bir yazı yazmayı düşünüyordum, güzel denk geldi. Sevgili Andromeda bulmuş konuyu. Teşekkür edelim ona da bu güzel konu için:) "Hangi mevsimin insanısınız, neden?" Tüm mevsimler çok güzel elbet. İyi ki hepsini yaşayabilen bir ülkedeyiz. Hepsini tadabilmek çok büyük zevk. Yaz olmadan kış, kış olmadan yaz anlaşılmazdı yoksa. Soğuk havalara aşığım. Isınmak serinlemekten daha kolay geliyor bana, üşüdüğümde sırtıma bir hırka alıp sorunu çözebiliyorum ama bir sıcak bastı mı vay halime. Yazı pek sevemiyorum o yüzden. Doya doya dondurma yiyebilme kısmı var ama orası çok güzel. Bir de piknik sezonu açılıyor, pikniğe de bayılırım. İlkbahar da güzel bu arada. Çiçekler, ağaçlar, hayvanlar uyanıyor hep beraber. Yaşam yeniden yüklenmiş gibi olmuyor mu ama? Her yer yeşil yeşil, mis gibi hava, ohhh. Sonbaharı biraz daha fazla severim. Hem yeni bir okul/iş